
İletişim bilgi alışverişidir. İletişimde mesaj verilir ve mesaj alınır. Mesajların değerinin önceden belirlenmesi çok iyi olur.
“Mesajının ağırlığı nedir, kaç çeker bu mesaj? Al benden de sana bu kadar mesaj. Peki, ya mesajın karşılığını para ile ödemek istersem, o zaman değeri ne kadar, yani kaç para? Peki, hadi iyi çıkmadı? Garantisi var mı bu mesajın? Beğenmezsem iade edebiliyor muyum?” şeklinde iletişebilmemize az kaldı.
İletişim bir eylemdir.
Kişiler “istediklerini söyledikleri zaman” sorumluluklarının sona erdiğini sanırlar. Oysa önemli olan sizin söylemeyi amaçladığınız şeyin nasıl algılandığı, diğer insanın size nasıl tepki verdiğidir. Amaç, karşıdaki kişinin istenilen tepkiyi vermesini sağlamaktır. Eğer tepki beklediğimizden farklı ise sorumluluk bize aittir.
İletişim karşımızdaki kişide uyandırdığımız tepkidir, tepkiler beklediğiniz gibi değilse iletişimde başarısız olduğumuz anlamına gelir. Söylediklerimize doğru cevap almak istiyorsak, ne söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi ve karşımızdakinin algı şeklini bilmek zorundayız.
İletişimin amacı, “anlamak”, “anlatmak” ve “anlaşmak” olmalıdır. İletişimde tepkiyi belirleyen ne düşünüldüğü değil; nasıl düşünüldüğüdür. Kişilerin düşüncelerini belirleyen kendi kalıplarıdır. Başarılı olmak için o kalıpların içinden kişiye ulaşabilmeliyiz.
İletişime geçerken niyetiniz nedir? Neyi gerçekleştirmek için iletişimdesiniz?
Amacınız, ulaşmak istediğiniz şeyi tesadüflere bırakacak kadar basit midir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder